İstanbul 2010’a Hazır Mı? Ya Deprem?

İstanbul 2010’a Hazır Mı? Ya Deprem?

İstanbul Büyükşehir belediyesinin 2010 yılına kadar hedeflediği projeler hayata geçerse, İstanbul bir rüya kent olacak.

Şöyle bir düşünün: Bostancı-Mecidiyeköy metroyla 30 dakika. İnsanlar, Haliç’te ince uzun nostaljik kayıklarla sinema, tiyatro, konsere giderken, çocuklar hayvanat bahçesi ve Disneyland’da eğleniyor.

Şehrin dört bir yanındaki Hava Kirliliğini Ölçüm Panoları’nda, havanın temiz olduğu okunuyor. Ne de olsa artık İstanbul’un tamamı doğalgazla ısınıyor. Tarihi yarımadadaki küçük işletmelerin büyük iş merkezlerine taşınmasıyla, Galata, Eminönü, Perşembe Pazarı gibi pek çok bölge, tarihin sergilendiği birer açık hava müzesi gibi.
Yeşil alan ve ormanlar ise eskisinden çok fazla, kişi başına yedi metrekare yeşil alan düşüyor. Sıvasız, bakımsız gecekondu yok. Hepsi ilçe belediyelerinin belirlediği renklerde boyandı. İnsanlar, bir zamanlar balık bile kalmayan Boğaz’da, plajlarda güneşleniyor, yüzüyor, su sporları yapıyor.

HAYALİ BİLE GÜZEL

Tüm bunlar ne hayal ne de İstanbul’un falı. Büyükşehir Belediyesi’nin 2010’a kadar gerçekleştirmeye çalışacağı projelerden bazıları. Sosyal doku, ulaşım, kentsel tasarım, teknoloji ve çevre projeleri, ‘Ah bir gerçek olsa’ dedirtiyor. Çünkü gerçekleştirilirse, İstanbulluları doğanın zenginliğiyle barışık, teknolojinin yaşamı kolaylaştırdığı başka bir hayat bekliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Projeleri’nde, 2010’da raylı sistemin 190 kilometre uzatılması hedefleniyor. Bu, ulaşımın yüzde 29’unun raylı sistemle yapılması demek. Bugün en az bir saati gözden çıkardığımız Yenikapı-Maslak yolculuğu, 25 dakika sürecek. Tüp geçitin tamamlanmasıyla Bostancı-Mecidiyeköy arası 30 dakikada, Avcılar-Kartal arası 60 dakika sürecek.
Anadolu yakasında da geniş bir metro ağı hedefleniyor. Raylı sistemin 15 kilometrelik bölümünün çalışmaları sürerken, 81 kilometrelik kısmı ihale aşamasında. 97 kilometrelik bir kısmın ise proje çalışması sürüyor.

HAVARAY YOLDA

Gelecekte metro sadece karada değil, havada da olacak. Havaray sistemi Beşiktaş, Kadıköy, Okmeydanı gibi 12 bölgede hizmet verecek. 2010’a yetişmesi düşünülmese de çalışmaları, etüt aşamasında.
Bugün balık istifi gidilen İETT otobüsleri de otomobilleri aratmayacak bir konfora ulaştırılacak. ‘Park Et Git’ projesine göre, özellikle köprülerdeki trafiği önlemek için, köprü yakınlarına 5 bin kapasiteli otoparklar yapılacak. Buraya kadar otomobille
gelen insanlar, çift katlı, konforlu otobüslere binecek. Ayakta yolcunun olmadığı,
içinde kahvaltı, çay, kahve servisi yapılan, tercihli yollardan ekspers yol alan bu otobüsler, otomobilden çok daha avantajlı.
Şu an yaklaşık 900 bin olan her gün trafiğe çıkan özel otomobil sayısının 2010’da 2.5 milyona ulaşmasının beklendiği belirtilen proje raporlarında, trafik sorununun önlenmesi için sur içine girişin paralı hale getirilmesi öngörülüyor. Ayrıca İstanbul ana anterlerindeki trafikte payı yüzde 40’lara ulaşan taksilerin yolcusuz trafiğe çıkmaları engellenecek.

OTOPARKLARDA KAFES SİSTEMİ

Park sorunu da Kule Parklar ile çözülecek. Mekanik Park Sistemi olarak adlandırılan on katlı bu otoparkların girişinde bir kafes bulunacak. Sürücü, aracını bu kafesin içine bırakıp, girişteki şifre panelinden araca verilen numarayı alacak. Sürücü numarasını aldıktan sonra kafes otomatik olarak aracı üst katlara taşıyacak.
Aracını almak isteyenler, şifre paneline numarayı girdiğinde, kafes aracı girişe getirecek. Bu proje için bir İngiliz firmasıyla görüşmeler sürüyor. Projenin iki yılda hizmete girmesi hedefleniyor.

TARİHLE BARIŞIK BİR KENT

İstanbul geleceğe yol alırken, tarihi eserle de barıştırılması, büyükşehir belediyesinin önemli hedeflerinden biri. UNESCO’nun da destek verdiği 116 proje kapsamında yok olmaya yüz tutan binlerce tarihi binanın restore edilmesi için çalışmalar sürüyor.
Büyük çoğunluğu Beyoğlu, Galata, Fener, Balat, Eminönü, Sultanahmet ve Fatih’te bulunan eski Rum ve Ermeni evlerinin de dahil olduğu yüzlerce tarihi yapı restore edilerek, tarihi özelliklerini koruyan sokaklar oluşturulacak. Buradaki işyerleri belirli merkezlerde toplanırken, insanlar da tarihi binalarda ikamete teşvik edilecek.
Tarihi yapılar ile küçük işletmelerin iç içe olduğu Perşembe Pazarı, Galata gibi semtlerde işyerlerinin Perpa İş Merkezi’ne taşınmasıyla tarihi özelliklerin öne çıkarılması hedefleniyor. Örneğin Perşembe Pazarı’nda kültür kompleksleri yapılması planlanıyor.
Büyükşehir belediyesi, 4 metrekare olan kişi başına düşen yeşil alan miktarını 2010’da 7 metrekareye çıkarma iddiasında. Uzun vadede İstanbul’da 35 milyon metrekare olan yeşil alan, 100 milyon metrekareye çıkarılacak.
Bunun için Halkalı ve Ümraniye çöplüğü sembolik önem taşıyor. Daha önceleri üzerinde çöp yığınları bulunan, zararlı gazların yayıldığı çöplükler, şimdiden yeşillendi. Gelecekte buraları İstanbul’un büyük koru ve yeşil alanları olacak. Bütün göl ve baraj çevrelerinin ağaçlandırılmasıyla
İstanbul, yeni ormanlara kavuşacak.

HER EVE DOĞALGAZ

İstanbul halkı için, çeşitli ilçelerde yaklaşık 40 mesire alanının yapım çalışmaları sürüyor. Sadece yaya trafiğine açık olacak mesire alanlarını, ‘yeşil zabıta’ koruyacak.
Hava kirliliğini yok etmenin en önemli ayağı doğalgazın yaygınlaşması. 2010 yılında tüm evlerdeki musluklardan her saat sıcak su akacak. Bacasından siyah duman çıkan ev olmayacak, odun ve kömürle kimse uğraşmayacak. 2010′ da İstanbul’daki bütün konutlara doğalgaz bağlanmış olunacak.
İstanbullular, havadaki kirlilik oranını en işlek merkezlere kurulan Hava Kirliliği Ölçüm Panoları’ndan öğrenebilecek. İhale aşamasına getirilen projenin birinci aşamasında Anadolu yakasında dört, Avrupa yakasında ise altı tane pano bulunacak. Bu panolarda hava kirliliği değerleri verilecek.

BOĞAZDA YÜZÜLECEK

Her tarafı deniz olan İstanbul’dan yüzmek için uzaklara gitmek gerekmeyecek. Kurulan arıtma tesisleriyle kentin kıyıları yüzülebilecek kadar temiz olacak. Boğaz kıyısında plajlar kurulurken, örneğin Kadıköy Mühürdar Atıksu Arıtma ve Deniz Deşarjı Tesisi’nin tamamlanmasından sonra burası su sporlarına açılacak. Kurbağalıdere de bu arıtma tesisiyle tekrar hayat bulacak.
Haliç, Tuzla, Pendik, Paşaköy, Sultanbeyli, Sarıgazi, Tarabya, Kadıköy gibi bölgelerdeki kuşaklama kolektörleri, tüneller, ana toplayıcılar, atık su arıtma ve deşarj sistemleri çok kısa bir süre içinde meyvelerini verecek. Belediye iki yılda İstanbulluları yüzülecek sulara kavuşturacağını iddia ediyor.

KENT BİLGİ BANKALARI İLE HER ŞEY ELİNİZİN ALTINDA

İstanbul’a teknolojik bir diğer yatırım ise Kent Bilgi Bankaları olacak. Havaalanı, otobüs terminalleri, kentin merkez yerleri, tarihi ve turistik yerler, metro istasyonları, resmi kurumlar gibi pek çok noktaya banka ATM’lerine benzeyen, Kent Bilgi Bankası cihazı yerleştirilecek. Dokunmatik ekrana sahip bu cihazlardan,
İstanbul’un tarihi, turistik yerlerinin yanı sıra kentin ulaşımı, haritası gibi pek çok bilgiye ulaşılabilecek. Kent Bilgi Bankaları’nın bir yıl içinde sokaklar yerleştirilmesi hedefleniyor.

BARAJ ALANLARI REKREASYON VE PARK ALANLARI OLACAK

İstanbul’a su sağlayan baraj havzaları, kaçak yapılaşmaya karşı korunmasının yanı
sıra farklı şekillerde değerlendirilecek. Bütün baraj gölü havzaları ağaçlandırılırken çevrelerinde hayvanat bahçeleri, botanik bahçeleri, golf sahaları kurulacak. Bunların en güzel örneklerinden biri Elmalı Doğa Parkı olacak. Geniş bir alana yayılacak doğa parkında insanlar, atlarla özel parkurlarda gezebilecek, dev akvaryumda balıklar izlenebilecek. Göllerde ise su sporları meraklıları rüzgâr sörfü, su kayağı yapabilecek, yelkenli kullanabilecek. Doğa parkında ayrıca su müzesi, çocuk doğa kulübü, gençlik doğa kulübü bulunacak.

HALİÇ KÜLTÜR ÖĞESİ OLACAK / YÜRÜ SERVİ REVANIM YÜRÜ SADABADA!

Haliç, tamamen kültür, sanat ve eğlence merkezi olacak. İnce uzun nostalji kayıklarıyla gezinti yapan insanlar, Sütlüce Kültür Konferans ve Sergi Sarayı’nın önüne yanaşarak sinema, tiyatro, konser gibi etkinliklere katılabilecek. Kayıklarla Haliç sefasının diğer bir durağı ise Haliç adacıklarının üzerindeki çay bahçeleri olacak. Vapurlar ve deniz otobüsleri Haliç’e sürekli sefer yapacak. Bir zamanlar bataklığa dönüşen Haliç’in sularında insanlar yüzecek, oltalar atılacak. Altın Boynuz’un diğer bir güzelliği inşa edilen marinadaki yatlar olacak. Kıyıda ise faytonlar kendileri için ayrılmış yollarda, insanları taşıyacak.

Türkiye’nin tarihi yapılarının maketleri ise kıyıyı süsleyecek. Haliç kıyılarında Galata Kulesi, Anadolu, Rumelihisarı, Süleymaniye Camii, Dolmabahçe Sarayı gibi yapıların gerçeğine uygun maketleri yapılacak. Kentin tarihi güzelliklerini görmek isteyen turistlerin ilk durağı minyatür şehir olacak, geziler burada planlanacak. Haliç’in üzerinden geçen teleferik, kentin en güzel manzaralarından birine sahip olacak.
Haliç, beş sinema, 1300 kişilik tiyatro salonu, açık hava tiyatrosu, gezi ve seyir alanları, kayık iskeleleri, fuar alanları, onlarca sergi salonu, fayton parkları ve yolları, temizlenen Kâğıthane ve Alibeyköy derelerinin çevresinde ise büyük mesire alanlarına sahip olacak.

TOPKAPI İSTANBUL PARK!

Yıllarca terminali, trafik sıkışıklığı ve seyyar satıcıları ile İstanbul’un en karmaşık bölgelerinden biri olan Topkapı, pek çok sosyal tesisin bulunduğu şehir parkı ile tamamen kimlik değiştiriyor. Terminalin taşınmasından sonra boşalan alanda kütüphane, müzeler, sahaflar sergisi, bilimsel araştırma merkezi, şark kahvesi, gölet alanı ve Osmanlı evlerinin yapımında önemli mesafeler alındı bile. 3 kilometrelik yaya yoluyla Topkapı, İstanbul’un en güzel şehir parklarından biri olacak.

GÖL NEŞE KAYNAĞI OLACAK

Bir zamanlar İstanbul’un içme suyunu sağlayan ancak zamanla sanayi tesisleri ve çevresindeki yerleşim nedeniyle kirlenen Küçükçekmece Gölü’nün pek çok sosyal tesise ev sahipliği yapması planlanıyor. Bütün çevresi ağaçlandırılacak ve yeşillendirilecek gölde büyük bir su parkı kurulacak. Su parkının içinde mini hayvanat bahçesi, yunus gösteri parkı, eğlence havuzları bulunacak. Ayrıca göl çevresi fuar, kültür park, olimpiyat alanı ve bölge parkı ile İstanbul’un en hareketli ve eğlenceli bölgelerinden biri haline gelecek.

ÇAMLICAYA DEV KULE

Çamlıca’da yer alan çok sayıda dev antenin bir tek kulede toplanarak ortadan kaldırılması amacıyla 174 metre uzunluğunda bir kule inşa edilecek. İçinde TV, radyo ve telsiz vericilerinin yanı sıra büro katları, eğlence merkezleri, spor, sağlık ve güzellik merkezlerinin bulunacağı yapı, aynı zamanda bir seyir kulesi olacak.

HAREM ARTIK KABUS DEĞİL

Anadolu yakasından şehirlerarası yolculuğu eziyete dönüştüren Harem Otogarı taşınıyor. Anadolu yakasının yeni otogarı Ümraniye Anadolu Otoyolu yakınlarında inşa edilecek. Şehirlerarası otobüs yolculuğu yapacaklar, Anadolu yakasındaki pek çok noktadan kalkan servislerle çağdaş ulaşımın bütün gereklerinin bulunduğu, havaalanını andıran bu yeni otogara taşınacak. Yeni otogar projesi ihale aşamasında.

KEMERBURGAZ HAFTASONU SAYFİYESİ

Doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasıyla Kemerburgaz bölgesindeki kömürlerin önemi azalacak ve bölgeye yepyeni bir kimlik kazandırılacak. Kemerburgaz plaj, piknik, spor alanları, çay bahçeleri ve yeni restoranlarla İstanbulluların hafta sonu tatillerini geçireceği bir merkeze dönüşecek.

SIVASIZ BOYASIZ EVLERİN SONU

İstanbul’da sıvasız, boyasız ve çatısından kolonlar uzanan gecekondu manzarası kalmaması için ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyesi birlikte çaba harcıyor. ‘İstanbul’u Giydirelim’ kampanyasının meyveleri, 2010’a gelinmeden ürünlerini vermeye başlayacak. Konutlar, belediyelerin öngördüğü renklerde boyanacak. Her evin balkonunda çiçekler olacak, bina duvarları sarmaşıklarla kaplanacak.
Tuzla, Pendik, Kadıköy, Güngören, Gaziosmanpaşa, Eyüp gibi ilçelerdeki gecekondular yıkılacak. Gecekondu sahiplerine yeni barınma olanakları sağlanacak. Boşalan alanlar sosyal tesis olacak.

İSTANBUL BOYU SPOR

Kentin spor tesisi açığını kapatabilmek için Bayrampaşa’ya 20 bin kişilik bir stadyum inşa edilecek. Yanına da 5 bin kişilik bir kapalı spor salonu yapılacak. Ayrıca Beşiktaş, İkitelli, Tuzla ve Bağcılar’da büyük spor komleksleri için çalışmalar sürüyor.
KAYNAK:  Timur Soykan / Radikal

DEPREM HER ZAMAN KABUS

Bütün bu güzel haber ve rüya cümleler İstanbul kenti için bu gün itibarıyla devlet politikası haline gelmiştir. Yani bu yapılacak şeylerin A partisi veya B partisi tarafından bir farkı olmayacak. Ne var ki, bütün bu güzellikler bir iki dakika içinde anlamsız hale gelebilecektir.

Bu gün itibarıyla beklenen depremin büyüklüğü, İstanbul’daki yapıların çürüklüğü, nüfusun fazlalığı, insanlarımızın eğitim ve bilinçsizliği, Türk insanı olmamızdan dolayı her şeyi devletten bekleme özelliğimizi de bunların üzerine koyarsak, İSTANBUL HER GÜN DEPREM KABUSUNU GÖRE GÖRE BEKLEMEKTE.

Deprem konusunda ise 2008 sonu veya en geç 2009 başlarında büyük bir deprem olacağı bir çok otorite tarafından kuvvetle tahmin edilmektedir.
Bu konuda www.yerelyonetim.net olarak İSTANBUL DEPREM HAZIRLIĞI DOSYASI hazırlayacağız.
Bu haberimizin İstanbul’un yerel yöneticilere ulaşması temennisiyle.

WWW.YERELYONETIM.NET İN DEPREM DOSYASI YAKINDA!!!

Spread the love

Bir yanıt yazın