HDP Eş Başkanı Selahattin DEMİRTAŞ’ın Cumhurbaşkanlığı yemin töreninde Erdoğan’ı ayakta alkışlaması ve Kılıçdaroğlu ve CHP ye yönelik haklı eleştirileri ve geleceğe yönelik mikro yansıtmaları HDP nin merkeze göz kırptığını ve hatta tamı tamına CHP nin yerine göz koyduğunu göstermekte.

Bence bu zihniyet ve bu yönetim anlayışıyla CHP, bir zamanların ANAP’ı gibi, DYP si gibi yok olup gidecektir. Yerine (kendine göre) vizyon ortaya koyan, güçlü bir demografik ivme potansiyeline sahip HDP oturacak. Tabi HDP zamanla ulusalcı / nasyonalist kimliğinden zamanla uzaklaşmaya başlayacaktır.

HDP nin Çizgisindeki Değişim İç ve Dış Etkenlerin Zorlaması

HDP nin yakın gelecekteki çizgisindeki (kısmen zorunlu) değişimin üç temeli bulunmaktadır.

1. İç Nedenler:

İç nedenleri özellikle parti içi nedenler olarak daraltmıyorum. Çünkü HDP yi bir parti, bir de taban veya sosyolojik örgü olarak görmek gerek. Bu sosyolojik yapının talepleri zamanla değişime uğramıştır. Bunları birkaç açıdan ele alabiliriz.

a) Tabanın talepleri ve taleplerin nitelik ve nicelik olarak çapı genişlemiştir. Bu talepler artık salt ulusal bir bakışla cevaplanamayacak boyutlara gelmiştir.

b) Taban eskiye göre daha fazla küreselleşmiş, tıpkı küreselleşme içinde yerelleşmenin önemi gibi, küreselleşme sayesinde kendini tanıtmayı başarmış ya da (kimi dış güçler tarafından özellikle dünyaya tanıtılmış) dünyanın siyasal ve ekonomik trendlerini gören taban düne göre görmediklerini görmeye başlamıştır.

c) Taban gelinen süreç içinde daha önceden doğrudan bölünme ve ayrılmanın İMKANSIZLIĞINI zamanla iyice öğrenmiş, bunun yerine bu süreci sıralı ve dengeli bir vizyonla yürütme gereğinin farkına varmıştır.

d) Tıpkı Türkiye’nin Almanya’daki demografik durumu gibi, Kürt kökenli vatandaşlar, etnik olarak Türk olanlara göre daha yüksek doğurganlık eğilimine sahiptir. Bu süreçte, Türk kökenlilerin 1-2 çocuğu düşünürken, Kürt kökenlilerin en az beş çocuk yapmaları ile dinamik bir nüfus yapısı, 10 yıl sonra dinamik bir nüfuza kavuşacaktır. Maalesef bu Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından on yıllarca görülmedi veya görülmek istenmedi.

e) Selahattin DEMİRTAŞ Faktörü. HDP açısından Selahattin Demirtaş gerçekten bulunmaz bir nimettir. Ortaya koyduğu siyasi profil, jest, mimik, protokol düzeni, kişisel vizyonu ve bunu tabana sunması büyük takdir toplamış ve kendi içlerinde fevkalade bir lider yetiştirmektedirler. Tabi bu lideri, hem taban, hem dış faktörler (doğrudan veya dolaylı olarak) birlikte yetiştirmektedir, bu ayrı bir konu. Selahattin DEMİRTAŞ, bu gün itibarıyla kendi tabanında bir sempatiye sahipken, görüş ve düşünceleri hariç, şahsına yönelik kendi tabanı dışında da önemli bir sempati potansiyeline sahip duruma gelmiştir. Barış süreçlerinde vazgeçilmez bir ikon haline gelmiştir.

2. Dış Nedenler:

Dış nedenleri iki açıdan ele almak gerek.

a) Taban ve Parti Dışı Yurt İçi Nedenler:

1. HPD nin ivmelenmesi Türk Siyasal hayatında varolan MUHALEFETİN vizyonsuzluğu, çapsızlığı, kısır çekişmelere girmesi, lidersizliği vb. bir çok eksiklik ve aksaklıklarla aynı döneme denk gelmiştir.

2. Kimilerinin Beyaz Türkler diye bahsettiği nüfus kitlesinin Kürt ve doğu bölgelelerimizin vatandaşlarına yönelik bir zamanın Amerika’sındaki Zenci vatandaş muamelesi, bu gün için değişime uğramış, Orta ve Batı Anadolu’da yaşayan Kürt kökenli vatandaşlar Türk kökenli vatandaşlar ile on yıllar boyunca entegrasyon ve kısmi asimilasyon sürecine girilmiş bu nüfus kitlesinin de siyasal açıdan temsil edilme gereksinimi, HDP yi merkeze taşımaya itmektedir.

3. Parti içindeki ve tabanındaki Ateist, Marksist / Leninist ve salt Ulusalcı / Nasyonal sosyolojik bakış, ülke içindeki ve parti dışındaki yaygın kitleler tarafından çok ta kabul görmediğinden bu kitlelerin de kazanılması gereksinimi yine HDP yi merkeze çekecektir. Bu gün için AK Parti’nin Kürk kökenli vatandaşlardan bu derece destek görmesinin altındaki önemli neden, düne kadarki HDP ve pkk üst yapılanmasındaki dine karşı görülen irite veya mesafeli bakışlardır. Zira bu nedenle kürt kökenli de olsa vatandaşların kahir ekseriyeti kendi dinine en yakın gördüğü kişiliği ve partiyi desteklemişlerdir ve hala desteklemektedirler de.

4. Yurt İçinde ve Ekonomik Gücü Yüksek Kitlelerin Partiye Kazandırılması Gereksinimi bir başka önemli yurt içi ve parti dışı faktördür. Zira, bu kitle bir değil bir çok nedenle HDP yi desteklememekteydi. Bu nedenleri bu gün parti üst yönetimi masaya yatırmış ve yavaş yavaş bunları uygulamaya koymaya başlamışlardır.

a) Taban ve Parti Dışı Yurt Dışı Nedenler:

Yurt dışı faktörler zaten partinin ve tabanın bu hale gelmesinin en önemli nedenidir. Düne kadar ilgili tabanın ve partinin mikro ölçekte mücadele vermesi kendine küçük te olsa taban bulması gerekirken, bu gün itibarıyla bu taban oluşmuş ve partiye yeterli gelmemeye başlamıştır. Bu nedenle dış güçlerin Türkiye’nin bölünmesine yönelik satranç oyununun üçüncü ve dördüncü hamlelerinde lokal bir ayrılıkçı harekettense ulusal boyutlara etkiyen istikrarlı bir ayrılıkçı hareketi tercih etmeyi yeğ tutmaktadırlar.

Lokal başlayıp ulusal boyuta etkiyen bir siyasal yapı ile satrancın üçüncü ve dördüncü hamlelerinde (sözde) “vaad edilmiş topraklar”ı daha kolay ortaya çıkarabileceklerdir. Zira Kürt bölgesi ile vaad edilmiş toprakların önemli kısmı üst üste gelmekte, bu nedenle oyunun dördüncü ve beşinci aşamalarında toprak bazında SON DERECE BÜYÜK MENFAAT FARKLARI ortaya çıkacaktır. Bunun da bilincinde olan/olması gereken HDP yönetimi, düne kadar beslendiği dış güçlere karşı TÜRKİYE devletinin gücüne sığınabilecektir. Bu nedenle partinin her açıdan olduğu gibi, bu açıdan da devletle ılımlı ilişki yürütmesi kaçınılmazdır.

Yurt dışı nedenleri çok daha fazla detaylandırabiliriz ancak bu bahsi de bir başka yazımıza bırakmak dileğiyle.

Uyanık ve esen kalınız efendim.

Spread the love

Bir yanıt yazın