Gazeteciler “Sansür Yasası”nı Protesto Etti
Kamuoyunda “Basına Sansür Yasası” olarak bilinen ve iktidarın ilgili meslek kuruluşlarına danışma gereği bile duymadan alelacele hazırlayıp Meclis gündemine aldığı “Dezenformasyon Yasa Tasarısı” gazeteciler tarafından protesto edildi. Gazeteci örgütleri bugün saat 13.00’te ülke genelinde eş zamanlı olarak yaptıkları açıklamalarla, yasanın halkın haber alma, fikir ve ifade özgürlüğüne büyük darbe vuracağını dile getirdi. İzmir’de Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Anıtı önünde toplanan çok sayıda gazeteci, yasa taslağının geri çekilmesi çağrısında bulundu.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin organize ettiği protesto eylemine CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK Haber Sen İzmir Şube Başkanı Ayhan Zengin, Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ve İzmir basınının temsilcileri katıldı. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, tasarının konuşma, yazma, ifade özgürlüğünü yok edeceğini vurguladı.
YAZILI BASININ KAPISINA KİLİT VURACAKLAR
Dezenformasyon Yasası’nın TBMM komisyonunda kabul edildiğini ve teklifin 22 Haziran Çarşamba günü TBMM Genel Kuruluna getirileceğini hatırlatan Başkan Gappi, yasa teklifi hazırlanırken basın meslek örgütlerinin görüşünün göz ardı edildiğini vurguladı. Yasa teklifinin bir grup siyasetçi ve bürokrat tarafından kapalı kapılar ardında hazırlandığını söyleyen Başkan Gappi, yasa teklifindeki maddeleri sıraladı. Başkan Gappi, “Para cezaları, hapis cezası, kapatma, internet basınına ağır denetim ve basın kartı iptalleri ve dezenformasyon adı altında bağımsız haberciliğe sansür var. Dezenformasyon denilerek ‘Gerçeğe aykırı bir bilgiyi alenen yayanlara’ hapis cezasını öngören yeni bir suç tipi yaratılmak istenmektedir. Buna göre halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Yani diyorlar ki, kaynağın belli dahi olsa, eğer bilgi birileri tarafından keyfi olarak yanlış diye nitelendirilirse, bunu yayan yani gazeteci ya da vatandaş, iktidarın istemediği her kim ise doğrudan hapis cezasıyla cezalandırılacak” dedi.
SEÇİM BASKILANMAYA MI ÇALIŞILIYOR?
Seçim döneminin yaklaştığına dikkat çeken Başkan Gappi, şöyle devam etti:
“Bu türden bir teklifin yasalaşacak olması; yaklaşan seçimlerin baskı altında yapılacağının işareti olur. Medyaya yönelik olarak öngörülen idari tedbirler arasında para cezası, reklam yasakları ve sosyal medya ağlarına bant daraltma yaptırımı da vardır. Yasa teklifinde keyfiyete dayalı yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler vardır. Ayrıca bu yasa, toplumsal bir otosansür dalgası yaratacaktır. Bu nedenle sadece gazetecilerin değil tüm toplumun sorunudur. Tüm toplumun ifade onurudur.”
TÜM TÜRKİYE GÖZALTINDA OLACAK
Basın örgütleri olarak yasa teklifini birlikte hazırlamayı teklif ettiklerini ancak bu tekliflerine kulak tıkandığını aktaran Başkan Gappi, “Bugün burada da sesleniyoruz: Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Bu yasa teklifi yasalaşırsa tüm Türkiye gözaltında olacaktır” dedi.
180’İNCİ SIRAYA MI GÖZ DİKTİNİZ?
Bağımsız haberciliğin siyasi irade tarafından kontrol edilemeyeceğini dile getiren Gappi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bitirmeye çalışılan, adeta yok edilen, birine alıp diğerine satılan, kamu kaynaklarıyla oyun haline getirilmeye çalışılan bir mesleğin kalbinden vurulmasına izin vermeyeceğiz. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasından 149.olan Türkiye’nin daha ne kadar gerilemesini istiyorsunuz? 180’inci sıraya mı göz diktiniz?
Haber sansür edilemez. Gerçekler susturulamaz. Bu yasayı teklif edenlere sormak istiyoruz. ‘Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra General olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar’ diyen Uğur Mumcu, o günün erklerine göre, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla yalan haber yapıyordu. Sizin onlardan ne farkınız var? Gerçekleri doğruları yazmanın bedelini canlarıyla ödeyerek yazan Abdi İpekçi, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu, Musa Anter, Metin Göktepe ve nice gazeteci ve düşünürler sadece ve sadece doğruları yazdıkları, söyledikleri için öldürüldüler. Hasan Tahsin’in bağımsızlık anlayışının meşalesini taşıyanlar biz gazeteciler haykırıyoruz; Temel insan hak ve özgürlüklerine, Uluslararası sözleşmelere ve Anayasaya aykırı olan basın tarihine kara bir leke olacak bu teklifi çekin. Gelin, ülkemizin aydınlık demokratik geleceği için bu tarihi hatadan dönün ve siyasi emeller uğruna bağımsız haberciliğin üzerinden ellerinizi çekiniz.”
GAZETECİLER ANKARA YOLUNDA
TBMM Genel Kurulu’na gelen Dezenformasyon Yasası’nın geri çekilmesi talebiyle Ankara’ya doğru yola çıkacaklarını belirten Başkan Gappi, “Ülkemizin en büyük basın meslek örgütleri olarak Türkiye’nin dört bir yanından yarın milletin meclisine gideceğiz ve bu yasa teklifinin Anayasal güvence altına alınmış haber alma ve paylaşma hakkımızı ortadan kaldıracak yasa tasarısının acilen geri çekilmesi çağrısında bulunacağız” sözlerini kaydetti.